Son zamanlarda meydana gelen Federal Rezerv Yönetim Kurulu üyesi Cook'un görevden alınması olayı, insanların küresel finans sisteminin temel mantığı üzerine derin düşüncelere dalmasına neden oldu. Bu olay sadece basit bir personel değişikliği değil, aynı zamanda merkez bankalarının siyasi bağımsızlığına yönelik ciddi bir meydan okumadır.
Her zaman, para politikasının bağımsızlığı, finansal istikrarı korumanın anahtarı olarak görülmüştür. Ancak, siyasi güçler para politikasına müdahale etmeye başladığında, yasal paranın kredi temeli ciddi bir tehdit altına girecektir. Bu durumda, yatırımcılar riskten korunmak için alternatif varlıklar arayabilir.
İlginçtir ki, ABD Hazine volatiliteleri ile Bitcoin fiyatları arasındaki pozitif korelasyonun güçlendiğini gözlemliyoruz. Bu fenomen, bazı kurumsal yatırımcıların kripto paraları, fiat para sisteminin siyasi risklerine karşı bir hedge aracı olarak görmeye başladıklarını ima ediyor.
2018'e geri dönersek, o dönemde Trump, Federal Rezerv (FED) politikalarının bağımsızlığına baskı yapıyordu ve Bitcoin, geleneksel finans piyasalarındaki dalgalanmalara karşı %34 oranında yükseldi. Bu tarihsel deneyim, belki de bize bazı ipuçları verebilir.
Eğer ABD doları, sürekli siyasi müdahaleler nedeniyle küresel bir güvenli liman varlığı olarak olan statüsünü kaybederse, hangi varlığın yeni bir küresel değer saklama aracı olma olasılığı en yüksektir? Geleneksel altın mı, yoksa yeni ortaya çıkan Bitcoin mi? Ya da tamamen yeni bir süper egemen para çözümü mü ortaya çıkacak?
Her halükarda, mevcut finansal yapı derin bir değişim yaşıyor. Bu belirsizliklerle dolu dönemde, yatırımcıların dikkatli olmaları ve küresel finansal sistemin evrimine, ayrıca bu süreçte farklı varlıkların üstlendiği rollere dikkat etmeleri gerekiyor.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Son zamanlarda meydana gelen Federal Rezerv Yönetim Kurulu üyesi Cook'un görevden alınması olayı, insanların küresel finans sisteminin temel mantığı üzerine derin düşüncelere dalmasına neden oldu. Bu olay sadece basit bir personel değişikliği değil, aynı zamanda merkez bankalarının siyasi bağımsızlığına yönelik ciddi bir meydan okumadır.
Her zaman, para politikasının bağımsızlığı, finansal istikrarı korumanın anahtarı olarak görülmüştür. Ancak, siyasi güçler para politikasına müdahale etmeye başladığında, yasal paranın kredi temeli ciddi bir tehdit altına girecektir. Bu durumda, yatırımcılar riskten korunmak için alternatif varlıklar arayabilir.
İlginçtir ki, ABD Hazine volatiliteleri ile Bitcoin fiyatları arasındaki pozitif korelasyonun güçlendiğini gözlemliyoruz. Bu fenomen, bazı kurumsal yatırımcıların kripto paraları, fiat para sisteminin siyasi risklerine karşı bir hedge aracı olarak görmeye başladıklarını ima ediyor.
2018'e geri dönersek, o dönemde Trump, Federal Rezerv (FED) politikalarının bağımsızlığına baskı yapıyordu ve Bitcoin, geleneksel finans piyasalarındaki dalgalanmalara karşı %34 oranında yükseldi. Bu tarihsel deneyim, belki de bize bazı ipuçları verebilir.
Eğer ABD doları, sürekli siyasi müdahaleler nedeniyle küresel bir güvenli liman varlığı olarak olan statüsünü kaybederse, hangi varlığın yeni bir küresel değer saklama aracı olma olasılığı en yüksektir? Geleneksel altın mı, yoksa yeni ortaya çıkan Bitcoin mi? Ya da tamamen yeni bir süper egemen para çözümü mü ortaya çıkacak?
Her halükarda, mevcut finansal yapı derin bir değişim yaşıyor. Bu belirsizliklerle dolu dönemde, yatırımcıların dikkatli olmaları ve küresel finansal sistemin evrimine, ayrıca bu süreçte farklı varlıkların üstlendiği rollere dikkat etmeleri gerekiyor.